Bir zamanlar avcılar tarafından kullanılan bir kampta, bir adamla karşılaştım. Ona kim olduğunu sordum ama o şöyle karşılık verdi: "Bir Beyaz Kıllı Kurin'in kaç beyaz kılı vardır?" Buna verecek bir cevabım yoktu.
Tuhaf, değil mi? Bana birkaç tahtası eksikmiş gibi geldi.
Daha fazla şey öğrenmeye çalıştım, ama tek bulabildiğim ismi oldu.
Varlığı bir muammaydı, ancak istiyorsa orada bulunabilir. Yine de endişeleniyorum. Neden bu kadar tehlikeli bir yerde saklanıyor? Sanki belirli bir niyeti varmış gibiydi ama bana bir şey söylemedi ...
Bunu temellendirebilir misin lütfen? Senin iyi bir şöhretin var, [%username], belki seninle konuşabilir.
Güneydoğuda, terk edilmiş bir kampın yakınlarındaki eski bir kulübede saklanıyor.
Bana orada neler öğrendiğini anlat. Oh, onun adı, hmm ... Hooey mi? Hayır ... Looey mi? Oh, doğru ... Devi.
Meseleyi sana devrediyorum, [%username].
Çok mu meşgulsün? Ya da bu mesele senin için önem taşımıyor mu, Deva?
Belki de ben yanlış değerlendirmişimdir ... Onun şüpheli bir şeyler yaptığına dair elimde hiç delil yok.
Yine de ... Herhangi bir şey olursa, bununla ben ilgileneceğim.
Buradan bir sürü insan gelip geçiyor ... Sanki kahrolası bir yol kavşağı gibi.
Kısa bir süre önce balık suratlı bir herif benimle konuşmaya başladı ve bir türlü çenesini kapamadı. Senin de niyetin bu mu? Başımın Tripeed'ini mi yiyeceksin?
Ya bütün bu gevezelikler bizi Lefaristlerin eline düşürürse? Yoksa onları fark etmedin mi? Bu arada, sen kimsin ki?
Ah, [%username]! Coşkulu mizacımı mazur gör.
Tam vaktinde geldin. Amirlerime rapor verebilecek birine ihtiyacım var. Ama kimseye güvenemiyorum. Kargaşa Çalılığı'ndaki Lefaristlerin niyeti hiç de iyi değil. Geceleri hava gemileri geliyor, yüzü gözü örtülü kişiler Lefaristler tarafından bir yerlere götürülüyor. Burada tuhaf şeyler oluyor. Tuhaf ışıklar ve gürültüler ... Bunların hepsi çok gizemli.
Hepsini bu mektuba not ettim. Lütfen onu Tuğgeneral [%dic:STR_DIC_N_Thor]'a götür.
Ah, sensin, [%username].
Uzun zamandır görüşemedik, nerelerdeydin?
Neler yapıyorsun?
Devi senden bu mektubu bana vermeni mi istedi?. O halde önemli olmalı.
Hm, biz Balaurlar üzerinde yoğunlaşırken, Lefaristlerin çevirdiği entrikaları gözden kaçırmışız. Ne yazık ki ben bizzat bununla meşgul olamayacağım.
Mektubu Tuğgeneral [%dic:STR_DIC_N_Nerthus]'a göster lütfen. O ne yapılacağını bilir.
Oh, başım öyle ağrıyor ki ... Kimseyi görmek istemiyorum.
Herkesin sadece sorunu var.
Evet, ne istiyorsun? Bana yine mi kötü haberler getirdin?
Tuğgeneral Thor senden bu mektubu bana vermeni mi istedi?
Mektubu okumadın, değil mi? Eğer okuduysan, içeriğini derhal unutmalısın.
Oh, baş ağrılarım her geçen an daha da kötüleşiyor. Dinlenmem lazım ... Gidebilirsin. Mektubu getirdiğin için teşekkür ederim ... Çok teşekkürler. Kahretsin.
Döndün demek. Devi'yi buldun mu?
Onun çekip gitmiş olmasını yeğlerdim. O herifte bela kokusu var.
Bir casus mu? O bir casus değil! Kahretsin ... Onu yanlış değerlendirmişim.
Onu tekrar gördüğüm, iyi bir ders vereceğim.
Bunu çok iyi yaptın. Çok değilse de, yine de bunu al lütfen. Sağolasın.
[%dic:STR_DIC_N_Dewi] ile konuş
Devi'nin mektubunu [%dic:STR_DIC_N_Thor]'a götür
Devi'nin mektubunu [%dic:STR_DIC_N_Nerthus]'a götür
[%dic:STR_DIC_N_Svafnir]'e rapor ver
Svafnir'in adına, geçici kampta bulunan gizemli Devi'yi kontrol et.
Svafnir, senden şüpheli görünen ve geçici kampta yaşayan Devi'yi araştırmanı rica etti.
Devi'yi bulduğunda, senden Lefaristlere dair önemli bilgiler içeren bir mektubu Tuğgeneral Thor'a götürmeni rica etti. Thor ise bu konuyla bizzat ilgilenecek durumda olmadığı için, mektubu Tuğgeneral Nerita'ya göstermeni rica etti. Nerita senden mektubun içeriğini unutmanı istedi.
Svafnir'e rapor vermenden sonra, çıkardığın iyi iş için seni ödüllendirdi.