Önsöz

Mor Ejderha Sunağı'nın araştırılması sayesinde, tarihsel araştırmanın bazı sorularının cevaplandırılabileceğini ve bunun günümüz insanlığı için anlamının aydınlanacağını umuyoruz.

Atreya'nın yok edilen umutlarla ve şiddet dolu anlaşmazlıklarla dolu tarihinin, insanlara hepimizin içinde yaşadığı dünyanın kırılganlığını ve tanrısallığını öğreteceğini ümit ediyorum.

Bölüm 1: Balaur hiyerarşisi

Atreya'nın ilk ustaları olan Balaurların kökeni hakkında çok az şey biliniyor. Sadece Balaurların insanlardan çok önce var olduğunu, ancak başlarda büyük bir dini etkiye sahip olmadıklarını biliyoruz.

Bölüm 1, ırkın nasıl Sapienler üzerinde dini etkide bulunmaya başlayacak kadar kudret kazandığı sorusundan önce, Balaurların kudretli yapılarını açıklıyor.

Bölüm 1: Balaur hiyerarşisi

Balaurlar, beş Balaur Efendisi tarafından yönetilir: Fregion, Meslamtaeda, Ereşkigal, Beritra ve Tiamat.

Düşük rütbeler sıradan ejderhalar, Drakanlar, Nagalar ve Draconuteler'den oluşur.

Beş Balaur Efendisi, eter alanına etki edecek kadar kudretli gözükmüyor. Bazı Devalar, Abis'in içinden Atreya'ya baskın yapmak için enerji topladıklarını düşünüyor.

Bu teoriyi destekleyen bazı kanıtlar var ve bir çok kişi, Sanktum ile Pandemonium'un askeri güçlerini bir araya getirme nedeninin, sadece söylediklerinden daha fazlasını bilmeleri olduğundan emin. Ancak şimdiye kadar hiç birisi şüpheye yer bırakmayacak şekilde kanıtlanamadı.

Beş Balaur Efendisi'nin eter alanını Büyük Felaket'in kaos ortamı sırasında terk etmek zorunda kaldıkları hakkında fikir birliği hakim.

Ejderhalar, Atreya'nın ilk sakinleri olan Drakanlar'ın kökenine sahip. Beş Balaur Efendisi kadar kudretli olmamalarına rağmen, içlerinde tüm Balaurlar'ın gücü yattığından, tehlike arz ediyorlar.

Balaurlar'ın büyük kısmını oluşturan Drakanlar, atalarının temel görünüşünü korumuşlar. Onların tarihini sonraki bölümde inceleyeceğiz.

Nagalar ve Draconuteler, mutasyona uğramış Drakanlar olarak kabul ediliyor.

Büyük Felaket sırasında eter akışı çok dengesiz olduğundan, Abis'in oluşumu gibi birçok olağandışı fenomen meydana geldi.

Bu fenomenler Drakanlar'ı dengesiz eter enerjisiyle doldurdu. Bazıları mutasyona uğrayarak Nagalar'a dönüştü, diğerleri Balaur özelliklerini yitirdi ve Draconute oldu.

Balaurlar oldukça hiyerarşik bir ırk ve yükselmiş Balaurlar - beş Balaur Efendisi ve ejderhalar - daha düşük seviyedeki Balaurlar üzerinde mutlak hakimiyete sahipti. Ayrıca Balaurlar'a tapan Sapienler'i de boyundurukları altına almışlardı.

Balaur toplumu, sadece Balaurların değil, bilakis Sapienlerin de ait olduğu piramit şeklinde bir hiyerarşiden oluşur.

Bu piramit dahilinde birçok şekilsel ritüeller yaratılmıştır ve tüm Atreya'da, bu ritüellere adanmış sayısız sunak kurulmuştur.

Meslamtaeda'ye tapınan Sapienler, Mor Ejderha Sunağı'nı en kutsal yer sayıyordu.