Oh, [%username]. Alsig'in huzurunu ve ailemi çok özlüyorum. O kadar yalnızım ki!

Buradaki Devaların hiç biri benim gibi bir Dado çiftçisine saygı göstermiyor. Sana karşı da kibirli davranıyorlar mı, şey yüzünden ... öhhö ... Geçmişim mi? Hayır mı?

Şu anda memleketimde ilk şaraplık üzümlerimiz toplanıyor. Akşam saatlerinde bir arada oturup içeriz ve hikayeler anlatırız. Memleketini özlüyor musun, Deva?

Tam olarak değil.

Gerçeği söylemek gerekirse, ben asla bir Deva olmayı istemedim. Sevgili karımla basit bir hayat sürmeyi ve kendi Dado tarlamı işlemeyi istiyordum.

Neden bir Deva olmak için seçildiğim ve buraya, bu taş yürekli askerlerin yanında savaşmaya nasıl geldiğim konusunda en küçük bir fikrim dahi yok.

Her şeyi öylece bırakmayı ve köyüme dönmeyi istiyorum. Oh, o güzel Alsig şarabından azıcık olsaydı ... Sıla hasretimi en azından bir süreliğine dindirirdi. [%username], bana bu şaraptan biraz sağlama konusunda yardımcı olur musun?

Kabul et Reddet

Köyümüzde üretilen tatlı, sarhoşluk verici şarap Pandemonium'un sadece en seçkin tavernalarında sunulur. Ama savaşı kendi tarzımızda desteklemek için buradaki ikmal deposuna her yıl birkaç şişe göndeririz. Depoda hâlâ bir veya iki şişe olabilir mi?

Tedarik Subayı [%dic:STR_DIC_N_Blir]'e git ve bana bir şişe [%dic:STR_DIC_I_QUEST_2722a] temin et. Ama ona bunun benim için olduğunu söyleme. Görevdeyken içmemeliyiz ve biz DAİMA görevdeyiz. Lanet olası savaş! Günün birinde sona erecek mi acaba?

Neler yapabileceğime bir bakayım.

[%username], yükselmenden önce senin bir haydut olduğunu biliyorum. Hiç yoldaşlık anlayışın yok mu? Ne kadar acı çektiğimi görmüyor musun?

Sen de tıpkı diğer Devalar gibisin! Neyse önemli değil. Yardım etmesen de olur.

Zırlamayı bırak.

Herkes tedarik subaylarının işinin çooook kolay olduğunu sanıyor. Burada keyif çatıp yelelerimizi örüyoruz! Savaşmıyor olabiliriz ama önemli bir görevimiz var.

Reşanta'ya kumanya getirmenin ne kadar zor olduğuna dair bir fikrin var mı? Takviye gelmediği zaman da bağırıp çağırmalardan ve şikayetlerden başka bir şey duymuyorum!

Alsig şarabı kaldı mı elinde hiç?

Sen de mi? Herkes benden bir şey istiyor!

Ama bu kadar nazikçe sorduğun için: Evet, elimde bundan birkaç şişe daha var.

Ancak alkol tüketimi kesin olarak yasaktır. Dikkatimizin bir an için bile dağılmasına izin vermemeliyiz. Bu yüzden bu şarabı buradan ayrılan lejyonerler için saklıyorum.

Gerçekten de bir şişe Alsig şarabına ihtiyacın varsa, Primum Eğitim Kampı'ndaki [%dic:STR_DIC_N_Leban]'ı ziyaret et. Son üç şişeyi ona vermiştim. Belki onları seninle paylaşır ...

Bunu ona soracağım.

Kırıklar ve kıymıklar! Tam aileme gitmek üzereydim, ancak bütün cephe izinleri valinin emriyle kaldırıldı! Görünüşe göre tüyleri daha yeni çıkmış bir grup Deva Reşanta'ya gelmek üzereymiş ve acilen eğitilmeleri gerekiyormuş. Bütün planlarım bir anda suya düştü.

Islak bir Kukuu'dan daha öfkeliyim, ama elden ne gelir ki?

Evet, ne gelir. Bu arada, o özel Alsig şarabından biraz var mı?

Ne?! Seni kim gönderdi? Biliyorum, aslında yasak ama ... ama, ama ... İznim kaldırıldığı zaman o kadar delice bir öfkeye kapıldım ki, şarabı olduğu gibi kafama diktim.

Gerçekten de Alsig şarabına ihtiyaç duyuyorsan, [%dic:STR_DIC_N_Asmu]'ya sor. Kale kapısında nöbet tutuyor.

Onun da izni iptal edildi, ancak görevde içmeyecek kadar "sorumluluk bilincine" sahiptir.

Teşekkürler. Onu arayacağım.

Kaybol! Senin gibilerle gevezelik edecek vaktim yok.

Benden ne istiyorsun? Buraya sadece kanat çırpmaya geldiysen, hemen kaybol.

Biraz Alsig şarabına ihtiyacım var.

Alsig şarabı mı? Ah, yola çıkmaya hazırlanırken tedarik subayının bana verdiği şeyden söz ediyorsun.

Onu hediye olarak eve götürmek istiyordum. Ama iznim ertelendiği için, şişeyi Şafağın Arkhonu [%dic:STR_DIC_N_Enno]'ya verdim.

Ona üç şişe vermiştim. Birazını istiyorsan ona sormalısın. Kendisi kalede.

Anlaşıldı. Teşekkürler.

Hmmm, çok ilginç ... hmm? Biz Şafağın Arkhonları bilgileri dikkat çekmeden toplamayı severiz, fakat Reşanta gizlice her köşeye sızılamayacak kadar büyük. Bu yüzden Devalardan bilgi alıyoruz.

Yeni ve alışılmadık bir yaratık görsen, ya da kulağına ilginç bilgiler gelse önce bana haber verirsin, değil mi? Yoksa benden öğrenmek istediğin bir şey mi var?

Evet. Biraz daha Alsig şarabın var mı?

İğrenç! O pis kokulu şaraptan mı söz ediyorsun? Asmu bana birkaç şişe hediye etti, fakat içemedim! Bir yudum denedim ama tükürmek zorunda kaldım. Bu şarap taze bir Braks burger gibi iğrenç kokuyor.

Her neyse, şarabı [%dic:STR_DIC_N_Huset]'e verdim. O her şeyi içer, hmm? Herhalde şimdiye kadar çoktan dibini görmüştü, ama yine de acele edersen ... Kendisi ikinci katta bulunuyor, hmm?

Hmm ... Yani, teşekkür ederim.

Senden söz edildiğini duydum, [%username]. Senin, öhhö, geçmişine dair anlatılanlar Arkhonlar arasında hızla yayıldı.

Eskiden bir haydut olman ... ve Munin ismindeki sürgünle olan bağlantın yüzünden şöhretinin yerle bir olduğu söyleniyor.

Sana bir öğüt vermeme izin ver: Ben burada olsam onun adını fısıldayarak bile telaffuz etmezdim. Başına beladan başka bir şey getirmez.

Neyse, senin için yapabileceğim bir şey var mı?

Evet. Biraz Alsig şarabı kaldı mı?

Enno gerçekten de bana birkaç gün önce şarap getirdi. O bunun bir hediye olduğunu söyledi, ama doğrusunu söylemek gerekirse, az da olsa gücenmedim değil. Bana verdiği şişeyi açmış ve neredeyse boşaltmış. Bana sadece dibindeki posasını bırakmış!

Yine de onu içtim. Gücenmiş olabilirim ama ben budala değilim. Reşanta'da şarap bulmak kolay değil!

Şarap istiyorsan, [%dic:STR_DIC_N_Haug]'a git. Onun kısa bir süre önce Morheim'a gitmiş olduğunu duydum. Belki elinde bir şişe vardır.

Aaaah ah. Teşekkürler.

Uzun yıllardan bu yana ziyaretçim yoktu - ah, ezelden beri ...

Seni bugün görmekten mutluyum, yoksa dün müydü? Yarın mı? Fark etmez, bir sorun mu var?

Alsig şarabı kaldı mı elinde hiç??

Ah, evet. Kısa bir süre önce Morheim'daydım, yoksa daha uzun bir süre önce miydi? Neyse, biraz Alsig şarabım vardı, ama artık kalmadı.

Onu [%dic:STR_DIC_N_Ammu]'ya verdim. Bilge bir Deva, Gölge Koruyucusu'yla daima iyi geçinir.

Ammu'yu kalenin dışındaki Nobeliyum Parçası'nda bulabilirsin.

Yardımın için çok teşekkür ederim.

Ne var? Seni buraya hangi rüzgar attı?

Gölge Koruyucuları rüşvetçiliği henüz başlamadan boğmakla ve Asmodae'nin güvenliğine yönelik tehditleri ortaya çıkarmakla yükümlüdürler, bireylerin kişisel meseleleriyle uğraşmakla değil. Yine de Kukuu akıllı her Deva bir şeyler şikayet etmek için bana geliyor.

Anlaşıldı, derdin nedir?

Biraz Alsig şarabı arayışı içindeyim.

Oh! Bu konuda sen ilksin. Buraya gelen ziyaretçilerin büyük kısmı ya "hediye" getirirler, ya da bir şeylerden şikayet ederler. Bugüne dek kimse benden bir şey istemedi.

Ben aslında şarap sevmem. Onu sadece Haug ısrar ettiği için kabul ettim. Onu [%dic:STR_DIC_N_Iva]'ya verdim.

Durup dinlenmeden çektiği acılardan sızlanıyordu ve şarabın uyumasına yardım ederek beni bir süre rahat bırakmasını umdum. Belki şaraptan biraz kalmıştır. İva Primum alanında.

Azfel'in gölgesi üzerinde olsun.

Arkadaşlarım son zamanlarda bana soğuk davranıyorlar. Yüzüme söylemiyorlar ama fısıltılar kulağıma geliyor ... Benim egoist olduğumu düşünüyorlar.

Güzel eşyalar toplamak egoistlik mi? İnsanın güzel eşyalar istemesi normal değil mi? Nihayetinde eiyi bir koruyucu zırh, savaş meydanında hayatını kurtarabilir.

Araya girdiğim için özür dilerim. Alsig şarabın var mı?

O iğrenç kokulu şeyden mi? Doğrusunu söylemek gerekirse, Ammu onu bana verdiğinde gücenmiştim.

Akıl danışmak için Gölge Hakimi Ammu'ya gitmiştim. Bana ne söylediğini biliyor musun? Bana bu şarabı içmemi ve uyumamı söyledi!

Nutkum tutulmuştu! Ne hakla bana böyle davranabilir ki? O şaraba ihtiyacım yok. Senin olsun. Onu gözümün önünden çek.

Nihayet! Teşekkürler.

Dado tarlasında geçen zor bir günden sonra eve gelip karımı görmeyi çok özlüyorum. Servet sahibi değildim ve hayatım zordu, ama mutluydum ve her zaman Dado'muz vardı.

Bu lanet kanatlar huzur dolu hayatımı mahvetti. Bu kanatlar bende boşa harcanıyor. Ölümün siyah kanatlarını isteyen biri onları alabilir.

Şarabı bulabildin mi?

Evet, buldum ...

Alsig şarabı! Zahmetin için çok teşekkür ederim. Bunun için o kadar uzağa gitmene gerek yoktu, ama bunu yapman beni sevindirdi.

Onu güvenli bir yerde saklayacağım ve sıla hasretim dayanılmaz boyutlara ulaşınca bir yudum içeceğim.

Teşekkürler, çok teşekkürler!

[%dic:STR_DIC_N_Blir] ile konuş

[%dic:STR_DIC_N_Leban] ile konuş

[%dic:STR_DIC_N_Asmu] ile konuş

[%dic:STR_DIC_N_Enno] ile konuş

[%dic:STR_DIC_N_Huset] ile konuş

[%dic:STR_DIC_N_Haug] ile konuş

[%dic:STR_DIC_N_Ammu] ile konuş

[%dic:STR_DIC_N_Iva] ile konuş

Alsig şarabını [%dic:STR_DIC_N_Bord]'a götür

Sıla hasreti çeken Bord'a, onun için bir miktarAlsig şarabı sağlama sözü verdin. Blir'e git ve ona bu nadir şarabtan birkaç şişesi olup olmadığını sor.

Bord sıla hasreti çekiyor ve senden köyünün meşhur Alsig şarabından bir miktar temin etmeni istedi.

Bu özel şarabın peşinde koşarken Blir, Leban, Asmu, bir Şafağın Arkhonu olan Enno, Huset, Haug, Gölge Koruyucusu Ammu ve son olarak İva gibi bir sürü insanla tanıştın.

İva sana üç şişe Alsig şarabı verdi ve sen de onları Bord'a götürdün. Bord sana teşekkür etti ve sıla hasreti ne zaman artarsa küçük bir yudum içeceğini söyledi.

Yeni görev: [%questname] Etkin: [%questname]