Ah, işim bitti.
20 yıllık yemek pişirme tehlikesi anlamını yitirdi.
Birkaç gün içerisinde, [%dic:STR_DIC_ELA07] içinde büyük bir yemek pişirme etkinliği düzenleniyor. Elysea'nın en meşhur aşçıları katılıyor.
Bu sefer, ince ince doğranmış balıklı baharatlı Airon bifteği ile katılmak istiyorum ama Airon eti elde etmek çok zor.
Ava kendim çıkmayı bile düşündüm ama hayvanlardan korkuyorum.
Eğer acil bir işin yoksa bana yardımcı olur musun?
Şunları öldür ve [%dic:STR_DIC_QILA05] temin et: [plur][%dic:STR_DIC_MLA05].
Cliona Gölü'nde çok sayıda Kırmızı Gagalı Airon var.
Airon etini, gölde bulunan Melek Alanı'ndaki şuna götür: [%dic:STR_DIC_LA07].
O benim karım. Yemeklerim için balık tutar.
Sadece üç gün zamanım kaldı. Kalanı bugün alamazsam, o zaman püf ...
Gerçi buna yazık ama yapabilecek bir şey yok işte. Feira balık temin edecek ve ana öğün olarak sunacak.
Ne oldu?
Paralı askerlerden yardım dilemedim.
Haa, kocam senden malzemeler istedi, değil mi [%username]?
Airon eti getirdin mi?
Malzemeler çok geç gelirse, kocam sana kızar, [%username]. Acele et ve ona hemen Kırmızı Gagalı Airon eti temin et.
Haa, kocam senden malzeme istedi, değil mi, [%username]?
Berrak renkten et suyunun tadının harika olacağı belli.
Çok teşekkür ederim. Kocam istekleriyle seni sinir etmiş olmasına rağmen malzemeleri getirdin.
Çok bir şey değil ama, minnettarlığımızın bir göstergesi olarak al bunu.
[plur][%dic:STR_DIC_MLA05] eti topla ve [%dic:STR_DIC_LA07]'ya götür.
[%collectitem]Uno, bir yemek pişirme yarışması için ihtiyacı olan Kırmızı Gagalı Airon eti temin etmeni istedi. Eti temin et ve eşi Feria'ya götür.
Uno, yarışmaya sunacağı yemek için yeterli malzemesi olmadığından endişe ediyordu.
Bu nedenle Cliona Gölü'nde Kırmızı Gagalı Aironlar yakaladın ve etini Uno'nun karısı Feira'ya götürdün.