Ah, şu ünlü, evet... eem, hey... ah! [%username]. Sen kesin bana kağıt falına baktırmaya geldin. İlginç, bana anlatılan şu[f:"şu"] [%username], kulağıma daha büyük birisi[f:"birisi"] gibi gelmişti.

Hayır, hayır, şüphesiz o kişi bendim!

Haha! Sadece seni denemek istedim. Benim gibi hassas birisi, elbette senin gibi birisinin etrafında dönen, kaderin güçlü akımlarını hissedebiliyor. Sadece bu şöhretine layık olup olmadığını bilmek istedim.

Bana eşlik etmek için adeta can atıyorsun. Burada olmanın tek nedeni bu. Öyle değil mi, Deva?

Kabul et Reddet

Peki, peki. Yaşlı bir adama küçük bir hikaye anlatmak, kimseye zarar vermez, doğru mu?

Hikayeler tabii ki sözlerden başka bir şey değiller. Ve sözlerin gücü yoktur. Öyleyse anlat bana hikayeni genç beyefendi[f:"hanımefendi"].

Evet, bir zamanlar...

Hayır mı? Demek ki şanlı işlerinle o kadar meşgulsün ki, zararsız bir adamı neşelendirecek vaktin yok, öyle mi?

Şimdilik hiçbir yere ayrılmayacağım, fikrini değiştirme ihtimaline karşı...

Bunu düşüneceğim.

Hikayeci olarak gerçekten yeteneklisin. Hikayen beni sanki büyülemişti. Bu aklıma bir fikir getirdi.

Sana çok özel bir şeyim var, sadece sana özel. Şimdi gözlerini kapat.

Ben, şey... hadi neyse.

İşte! Ve şey... arkadaşlarına da anlat. Bütün arkadaşlarının HEPSİNE anlat.

Ben gençlerle muhabbet etmeyi seviyorum. O esnada kendimi tekrar genç hissediyorum.

[%dic:STR_DIC_N_Eumelos]'a git ve hediyeni al

Eğer yanına gidersen, Thourak'ın sana ilginç bir hediye vereceğini duydun.

İllaki genç bir[f:"bir"] Deva'nın hikayelerini dinlemek isteyen Thourak'ı ziyaret ettin. O da kendisiyle muhabbet ettiğin için sana "Şans Mantarı" lakabını verdi.

Yeni Görev: [%questname] Etkin: [%questname]