Sevgili Qydro,
Bu mektubu paldır küldür yazdığım için kusura bakma ama çok acelem var.
Lütfen bu mektubu titrek elleriyle yazan yaşlı babanın kusuruna bakma.
Ziyaretinden sonraki gün, eterin ışığı kaybolduğunda ve gece çöktüğünde, amcan Manoa beni ziyaret geldi.
Geleceğine dair bir bilgim yoktu. Yoldaşlarım dediği üç yabancı adamla birlikte aniden çıkageldi.
Atreya'da düzeni sağlamak için devrimin tek yol olduğunu ve anlamadığım bir çok şey daha söyledi.
Sanırım adamlar bir süredir onun seyahat arkadaşıydı.
Aralıksız anlaşmaz konular hakkında konuşuyorlar ve karınlarını en iyi yemeklerimle şişiriyorlardı. Sonra bu köyün kutsal objesi olan Temizleme Kristali'ne ihtiyaçları olduğunu söylediler.
Tapınaktaki Kutsal Kristal'in, Devaların kibirlerinin bir sembolü olduğunu söylediler.
Tabii ki onlara böylesi bir saçmalığı hayal bile etmemelerini söyledim. Ama bu sözüm ona yoldaşlar beni ikna edemeyeceklerini anladığından, tehdit etmeye başladılar.
Şimdi tekrar düşündüğümde, Manoa'da beni tehdit etti.
Amcan, bir zamanlar olduğu adam değil.
Manoa, tapınağın anahtarının bende olduğunu biliyordu.
Temizleme Kristali'ni çalmak ve onlara teslim etmekten başka çarem yoktu.
Onlarla birlikte sözüm ona üslerine gitmemi istiyorlardı.
Sonra ani bir mesaj aldılar ve apar topar yola çıktılar.
Yürürken Manoa bana Belbua'nın kaybolmadığını, bilakis öldüğünü söyledi.
Qydro, ona inanıyorum. İşin daha da kötüsü - onun bu işle bir ilgisi var gibi.
Ama bu olmuş ve geçmiş bir olay. Biz, değiştirebileceğimiz şeylere konsantre olmalıyız.
Sana Kutsal Kristal yüzünden yazıyorum.
Köyün, onun neden kaybolduğunu araştıracağını biliyorum. Bu işle benim bir ilgim olduğunu keşfedecekler.
Kimse öz kardeşimin beni tehdit ettiğine inanmayacak.
Öyle endişeleniyorum ki, ne yemek yiyebiliyorum ne de uyuyabiliyorum.
Belki de biri Kutsal Kristal'in tapınaktan kaybolduğunu fark etmeden önce köyü terk etsem iyi olur.
Seni seven baban